Gelişen piyasalarda yılbaşından bu yana dolar karşısında ‘carry trade’ de en yüksek kazanç Brezilya ve Meksika para birimlerinde yaşandı. İlk 10 ülke içerisinde Türkiye yer almazken Brezilya ve Meksika’yı sırasıyla Kolombiya, Macaristan, Güney Afrika, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Tayland, Romanya ve Peru takip etti.
Dünya Gazetesi’ne konuşan ekonomistler faizin toplam getirisi kadar, kur performansının da etkili olduğunu ifade etti.
Piyasaların uzun zamandan beri beklediği Fed’in faiz kararı geçen hafta geldi. Bu yılın ilk faiz adımını atan Fed, bu yıl için iki indirim daha öngördü. Kararın ardından emtia piyasaları karışık seyrederken uluslararası analistler hamlenin gelişen ülke tahvillerine ralli getirmesini bekliyor.
Uluslararası piyasa analistlerine göre Fed’in yeniden faiz indirim döngüsüne girmesi yatırımcıları yeni getiri arayışlarına yönlendirecek. Gelişmekte olan ülke para birimleri ve yerel tahvillerin ön plana çıkmasını bekleyen uluslararası yatırımcılara göre yılın geri kalanında söz konusu ülke carry trade’leri şimdilik alternatifsiz görünüyor.
DOLAR DIŞI VARLIKLARA YATIRIM İŞTAHI
Global yatırım bankalarının analistleri yatırımcıların dolar dışı varlıklara yatırım iştahı olduğunu anlatırken bir analist 2012’den beri görülmediği kadar, gelişmekte olan piyasalara olan ilginin arttığını savunuyor.
Fed’in faiz cephesinde yeni hamlelerde dikkate alındığında dolar üzerindeki baskının artacağı ve değerlenen para birimleriyle desteklenen yerel tahvil getirilerinin süreceği beklentisine işaret eden uzmanlar, bunun dolar borçlanıp gelişen ülke varlıklarına dayalı carry trade’leri hareketlendirebileceğini değerlendiriyor.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN MERKEZ BANKALARI TEMKİNLİ
Analistlere göre Trump’ın gümrük savaşları ile başlayan süreçte gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları faiz konusunda temkinli davrandı. Bloomberg haber ajansında yer alan bir haberde, gelişen piyasa devlet tahvillerinin, küresel sabit getirili yatırımların büyük kısmını geride bıraktığına değinirken çoğunu geride bırakacak noktaya getirdi. Ralliye öncülük eden piyasalar Brezilya, Meksika, Kolombiya, Macaristan ve Güney Afrika olarak sıralandı. Bu ülkelerde yılbaşından bu yana getiri yüzde 23’ün üzerinde seyretti. Gelişen piyasalar açısından olası bir ralliyi ise sınırlayacak 2 faktör olduğu kaydediliyor. Bunlardan biri Fed’in faiz indirimi konusunda beklenen 2 adımı atarken tereddüt etmesi ve olası jeopolitik riskler. Analistler, mevcut ortamın gelişen piyasaları desteklemeye devam ettiğini kaydediyor.
‘TÜRKİYE DAHA STABİL BİR OYNAKLIĞA SAHİP’
İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, carry trade de işin sadece faiz değil kur cephesinin de olduğuna işaret ederek, “Bizim yaptığımız hesaplamalara göre bu yılın başından 15 Eylül’e kadar olan dönemde Türkiye listede 12’nci sıradaydı. Türkiye faiz cephesinden bakıldığında bu ülkelerin üzerinde olsa da kur cephesinden bakıldığında daha stabil bir oynaklığa sahip” dedi. Gürleyen, listede yer alan ülkelerin Avrupa ülkeleri olduğunu ve para birimlerinin de euro’yla birlikte hareket ettiğine de işaret ederek, Trump’ın hamlelerinin Euro üzerinde yarattığı hareketliliğe de değindi. Gürleyen, TL’deki hareketin ise nispeten daha dengeli olduğunu belirtti.
‘FAİZİN TOPLAM GETİRİSİ KADAR KUR PERFORMANSI DA ETKİLİYOR’
Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek:
“Reel getiriler ve carry trade konusunda ülke bazında yapılan hesaplama muhtemelen yıl başlangıcından bu yana oluşan toplam getiriyi ‘hedging olmadan’ ifade ediyor. Kur işlemlerinin hedge edildiği senaryo da dahil olsaydı farklı rakamlar oluşabilirdi. Kanaatim o ki tablodaki değerlerin oluşumundaki en önemli iki gerekçe, gelişmekte olan ülkelerin büyük bir kısmında Fed’in öncesinde faiz indirim döngülerinin başlamış olması. Diğeri ise dolar karşısında yıl başlangıcından bu yana yaşanan değer kazancı/kayıpları. Benim hesaplamama göre, sırasıyla Brezilya’da para biriminin kazancı %16, Kolombiya ve Meksika’da %14 ve %13. Yani, faizin toplam getirisi kadar, kur performansı da burayı etkiliyor.”
‘DEZENFLASYON SÜRECİ‘
“Liranın, dolar performansı %-15, euroya karşı ise %-25. Yıl içerisinde sık sık iç tartışmalarda gündem konusu oldu. Ancak, göz ardı edilen kısım, Türkiye, Haziran 2023’ten bu yana önemli bir dezenflasyon sürecinden geçiyor. Hatta mart ayında kısa süreli de olsa önemli bir ek finansal sıkılaşma daha söz konusu oldu. Yani, emsallerine kıyasla hem indirim sürecine gecikmeli dahil oldu, hem mevcut nominal ve reel faiz düzeyleri enflasyon kaynaklı daha yüksek hem de lira hem farklı çaprazlar hem de sepet nezdinde enflasyonun biraz gerisinde değer kaybını koruyor. Örneğin, Brezilya. Kasım 2024’ten bu yana politika faizi kademeli şekilde %11.25’ten %15’e yükseltildi. Tersi şekilde Meksika. 2025’teki gevşeme sadece 225 baz puan oldu. Görüldüğü üzere kur ve faiz birlikte etken.”
“Bir konu daha var: ABD’de değişen siyasi düzen ile birlikte kısa dolar pozisyonlanmada ciddi artış ve dolar karşısındaki tüm varlıklara yönelim, doğal olarak da değerlenme söz konusu. Fed’in indirimlere yeniden başladığı süreçte yüksek getirili ve düşük kur değer kaybına sahip GOÜ varlıklarında ‘carry’ getirileri artacak. Türkiye örneğinde olduğu gibi, bu tarz gecikmeli ve kapsamlı sıkılaşma süreçlerinde reel getirilerin oluşması gayet doğal. Üstelik ABD tahvil faizleri de belirli bant seviyelerinde düşük seyrederken. Bir nevi kaçınılmaz sonuç. Ancak, enflasyonun artış hızı yavaşladıkça, bu makas da kapanacak ve aşağı yönde hareket edecek. Özetle, aslolan dezenflasyon sürecini korumak ve büyük bir inançla devam ettirmek. Gelecek 2 yıl bu anlamda çok önemli. Özellikle 2026’da artık ciddi bir baz etkisi kalmayacak ve aylık artış hızlarının kademeli şekilde %2’nin aşağısına gerilemesi, nominal ve reel faizleri de aşağı çekecek.”
CARRY TRADE
Yatırımcıların iki ülke para birimi arasındaki faiz oranları farkından yararlanarak düşük faizle borçlanıp, yüksek faize yatırım yapmasına carry trade deniyor.