MUSA SAMUR – Gençlerbirliği Kulübünün yeni başkanı Osman Sungur, göreve gelir gelmez geçmişe dönük maaşları ödeyerek kulübe “nefes” aldırdıklarını söyledi.
Türkiye’nin 100 yıllık kulüplerinden Gençlerbirliği’nin olağanüstü genel kurulunda başkanlığa seçilen Sungur, ilk röportajını Beştepe İlhan Cavcav Tesisleri’nde Anadolu Ajansına verdi.
Başkanlık makam odasına giren ve koltuğuna ilk kez oturan Sungur, “Gençlerbirlikli” oluşu, şirketleşme tartışmaları, başkent kulübünün borç yükü ve stat sorunu gibi konularda açıklamalarda bulundu.
Kırmızı siyahlı kulüple gönül bağının çocukluk yıllarına dayandığını ve Cebeci Stadı’nda başladığını belirten Sungur, “Taraftarlıktan gelen bir başkanım.” dedi.
Talip Çankırı’nın kısa süreli Gençlerbirliği başkanlığı döneminde ilk kez yönetici olduğunu dile getiren Sungur, “Niyazi Akdaş dönemimde yöneticiliğim devam etti. Yönetimde olmadığım zamanlarda da maddi ve manevi her türlü katkıyı sürekli verdim. Şirketlerim üzerinden kadın futbol takımımızın sponsorluğunu yaptım, halen de yapıyorum. Altyapımızın sponsoru oldum. Spor okulumuza destekte bulundum. Yönetimde olmadığım dönemde takımımızın forma sponsorluğunu aldım. Şimdi de Gençlerbirliği’ne sevdamızla görevimizi sürdüreceğiz.” diye konuştu.
“Bu makama oturuyorsanız bütçe ayırmanız gerekir”
Osman Sungur, kulüpte yaşanan ekonomik sorunlara işaret ederek, “Öncelikle iyi bir yönetim kurduk. Yönetimimizde katkıda bulunabilecek arkadaşlarımız var. Şöyle düşünüyorum; bu başkanlık makamları borç verilip, bu paraların geri alınabileceği makamlar değildir. Bu makama oturuyorsanız, kendiniz de bir bütçe ayırmanız gerekir. Kendim şahıs olarak bir bütçe ayırdım. Yönetim kurulu arkadaşlarımızın destekleri de olacaktır. Sponsorluklar bize her zaman lazım. Bununla ilgili birkaç projemiz var. Bu senenin birçok sponsorluk ödemesi geçmişte alınmış. Onun için yeni döneme kadar herhangi bir sponsorluk gelirimiz maalesef olamayacak. Ancak bizi kırmayan, ricamızı görev sayan arkadaşlarımız var. Onlardan yine sponsorluklarla ilgili destekler alabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Başkanlık görevine 3 Mart’ta seçilen Sungur, kırmızı-siyahlı kulüpteki ilk icraatlarına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“Borçları incelediğinizde ‘Buraya nerden geldim?’ diyebilirsiniz. Fakat biz çok çabuk aksiyon aldık. 1-2 aydan bahsetmiyorum, bu kulüp kasım ayından beri neredeyse borç ödeyemeyecek durumda. Biz şu anda kasım ayından bu güne gelenlere bakıyoruz. İlk icraatımız öncelikle personel arkadaşlarımızın, teknik heyetimizin, sağlık ekibimizin, A’dan Z’ye tüm personelin geçmişten gelen alacaklarını ilk gün ödemek oldu. Çünkü personel parasını gününde almak zorundadır. Yedi şirketin yönetim kurulu başkanıyım. Benim bütün şirketlerimde personel maaşını ayın 1’inde değil, 31’inde alır. Umarım bu alışkanlığı Gençlerbirliği’ne de getiririz. Futbolcularımızın alacaklarından vermek zorunda olduğumuz kısım ödendi. Zaten şu anda hepsini vermek zorunda değiliz. Bunun dışında geçmişten gelen senetler vardı, artık icralık olmak üzereydi. Bunlar eski futbolcularımızın borçlarına istinaden verilmiş senetler. Bu senetleri ödedik. Tedarikçilere yönelik borçların da ödenmesi gereken kısmının neredeyse tamamını kapattık. Şu anda kulübümüz nefes aldı.”
Futbolcularla bir araya geldiğini anlatan Sungur, “Tüm borçları sıfırlamak kolay değil ama zamanında ödenmesi gereken borçlar kapatıldı. Futbolcu arkadaşlarımıza geçmişe dönük borçlar vardı. Bugün futbolcularla bir toplantı yaptım, onlara hitap ettim. Futbolcu; kulübü, sporu sever, kendisi ve spor için oynar ama bizim kadromuzda yurt dışından gelmiş sporcu kardeşlerimiz var. Bu kardeşlerimiz neden buraya geliyor? Maddiyat için geliyor. Bunların paralarını zamanında ödemezseniz, sahaya çıktığında hiçbir zaman o motivasyonu bulamaz. Başarı, motivasyon istiyorsanız, sporcunun parasını zamanında vermeniz gerekiyor. Bu kardeşlerimizin geçmiş dönem primleri vardı, bu primler de ödendi. Şu anda takım motive durumda.” değerlendirmesini yaptı.
“Çıkışa geçeceğimize inanıyorum”
Sungur, Gençlerbirliği’nin bu sezon Trendyol 1. Lig’de play-off hedefini sonuna kadar kovalayacağını söyledi.
Kırmızı siyahlı takımın 10 Mart Pazar günü ligde oynayacağı Altay karşılaşmasıyla çıkışa geçeceğine inandığını dile getiren Sungur, şöyle devam etti:
“Play-off hattından kopmayacağımızı söyleyeyim. Hepimiz umutluyuz, umudumuzu hiç kaybetmedik. Özellikle önümüzdeki iki maç çok önemli. Bu maçları alacağımızı düşünüyorum. Artık 1. Lig’de neredeyse Süper Lig kadar primler veriliyor. Prim konusunda da iyileştirme yapıp sporcu arkadaşlarımızı, teknik heyetimizi daha fazla motive edeceğiz. Matematiksel olarak şansınız varsa, ümit bitmemiştir. Direkt çıkma ihtimalimiz bitti ama play-off hattına çok yakın yerdeyiz. Fikstür de lehimize diye düşünüyorum. Hocamızla toplantı yaptık. Konuştuğumuz puanları alma ihtimalimiz yüksek. Play-off hattına girdikten sonra bu takım orada çok başarılı olur. Sakatlığı bulunan, yeni aldığımız bir süre oynamamış oyuncularımız var. Play-off etabına geçtiğimizde ve mevcut 3-4 oyuncumuzu da bu kadroya dahil edebildiğimizde, başarıyla çıkıp, en azından final oynamayı hedefliyoruz.”
Gençlerbirliği’nin unutulmaz futbolcularından Harun Erol’u futbol şubesinin başına getirdiklerine dikkati çeken Sungur, “Harun Erol kaptanımız, gururumuz, Gençlerbirliği’mizin hafızası. Futbol bilgisine sonsuz güvenimiz var. Kendisinin aynı zamanda motivasyon kaynağı olacak pozitif bir yapısı var. Bu yapının çok kısa sürede sporcu arkadaşlarımıza, teknik heyete geçeceğine inanıyorum. Hem kulübümüzün hem de yönetim kurulumuzun çok önemli bir değeri. Başarılı olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Genel kurul zamanında yapılacak
Kulüpte “Cavcavlar dönemi”nden sonra ortalama 4 ayda bir genel kurula gidildiğinin hatırlatılması üzerine Sungur, 15 ay sonraki olağan genel kurula kadar olağanüstü bir durum olmadığı sürece kongre yapılmayacağını vurguladı.
Sungur, iyi bir yönetim oluşturduklarını ve uyum içinde çalışacaklarını belirterek, “Maddi anlamda da sorun olmayacağını düşünüyorum. Zaten altıncı aya kadar borçlarımızı neredeyse kapatıyoruz. Yeni transferimiz de yok. Yeni bütçemizi zaten önümüzdeki yıl için yapıyoruz. Bunun için finans kaynağı amaçlı görüşmelerimiz sürüyor. Finans kaynaklarımız da oluşacak. Biz zaten kendimize güvenmesek gelip elimizi taşın altına koymazdık. Bugün hemen ödemem gereken para, futbolcuların alacağı 70-80 milyon lira. Hiç kimse 3 ay sonra genel kurula gitmek için bu paraları vermez.” şeklinde görüş belirtti.
“Eski yöneticilere hisse mi dağıtacaksınız?”
Kulüpteki şirketleşme tartışmasıyla ilgili görüşünü de paylaşan Osman Sungur, şunları kaydetti:
“Şirketleşme konusuna çok pozitif bakmıyorum. Şirketleşmenin birtakım kuralları vardır. Benim de şirketlerim var. Öyle bakarsanız, bir şirketin önce değerini yaratmanız gerekir. Bugün Gençlerbirliği markası paha biçilemezdir. Yöneticilik dönemlerimden de biliyorum ama özellikle başkan olduktan sonra bu markanın ne kadar büyük olduğunu daha iyi anladım. Şirketin değerini çıkarırsınız, aktifleri, pasifleri olur. Bugün baktığınız zaman Gençlerbirliği’nin bilançosu pasiftir. Siz şirketleşseniz ne yapacaksınız o şirketi? Eski yöneticilere hisse mi dağıtacaksınız ya da hisse mi satacaksınız? Hiç kimse bu şirketin hissesini gelip şu anda satın almaz. Zaten satılık bir şeyimiz de yok. Parayı başka kaynaklardan da bulabilirsiniz. Onun için en azından yönetimim döneminde şirketleşmeyle ilgili aksiyon almayı düşünmüyorum.”
“Aktepe Stadı’nda oynamak istemiyoruz”
Sungur, Trendyol 1. Lig’de son iki iç saha maçını pazartesi günü gündüz saatlerinde Aktepe Stadı’nda oynayan Gençlerbirliği’nin, karşılaşmalarını yeniden Eryaman Stadı’nda yapması için gerekli girişimlere başladıklarının altını çizdi.
Türkiye Futbol Federasyonu ile temasa geçtiklerini aktaran Sungur, sözlerini şöyle tamamladı:
“İlk yaptığımız işlerden biri bu konuyla ilgilenmek oldu. Bu da bizim yaramızdır. Aktepe Stadı’nda oynamak istemiyoruz. Mali yükümlülüklerimiz var. Eryaman Stadı’ndaki locaları sattık. Locaları alan arkadaşlarımız bize serzenişte bulunmaya başladı. ‘Bu kadar para verdim, misafirim var.’ diyorlar. Aktepe Stadı’nda böyle bir imkanımız yok. Kombine alan taraftar sürekli acı çekiyor. Aktepe Stadı, Gençlerbirliği markasına uygun değil. Bu konudaki mağduriyetimizin çok acil giderilmesi için Türkiye Futbol Federasyonuna yazı hazırladık. Sayın federasyon başkanını da aradım, yurt dışındaymış, telefonu kapalıydı. Ülkeye döndüğünde bu konudaki mağduriyetimizi kendisine bildirip, çözümü kendisinden isteyeceğiz. Siz belirsizlik içindeyseniz, bir başkanınız yoksa, her ne kadar başkan vekillerimiz bu süreci yönetmiş olsa da biraz ikinci derecede kalma ihtimaliniz olur. Futbolda her zaman güçlü, başarılı olmak durumundasınız. Gençlerbirliği zaten markasıyla güçlü.”
Röportajın ardından kulüpte kupaların ve eski fotoğrafların bulunduğu alanı gezen Sungur, daha sonra kırmızı siyahlı takımın antrenmanını takip etti.