Sağlık Bakanlığından ‘Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ uyarısı

Türkiye’de KKKA Vakaları Sağlık Bakanlığı Tarafından Takip Ediliyor

Türkiye’de 2002’de İç Anadolu Bölgesi’nde görülen ve 2003’te kesin tanısı konulan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakaları artık Sağlık Bakanlığı tarafından aktif olarak takip ediliyor. Bakanlık, “KKKA Vaka Bildirim Çizelgesi” ve “KKKA Bilgi Sistemi” ile hastalığı izlemekte ve tanı koymaktadır. KKKA tanısı, belirlenen referans laboratuvarlarında konulmakta, hasta sevki ve tedavi ise 19 farklı bölgedeki merkezler aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, bu yıl yürürlüğe giren “KKKA Vaka Yönetim Rehberi” ile hastalıkla mücadele edilmektedir.

KKKA, İnsan ve Hayvanlardan Bulaşabilen Bir Hastalıktır

KKKA’nın bulaşma yolları arasında kene ısırması ve viremik (kanda virüs bulunması) dönemdeki hayvanlar ile hasta kişilerin kan, doku ve vücut sıvılarıyla temas bulunmaktadır. Hastalık genellikle hayvanlarda belirti göstermeden seyredebildiğinden, hayvanların kan veya idrar gibi vücut sıvılarına temas ederken dikkatli olunmalıdır. KKKA’nın bulaşmasını önlemek için eldiven kullanımı gibi koruyucu önlemlere dikkat edilmelidir. Özellikle kurban bayramlarında, kişisel hijyen kurallarına riayet edilmesi önem arz etmektedir.

Kene ile Temas Edenler Kendilerini Takip Etmeli

Kene ısırması sonucu enfekte olabilecek kişiler en az 10 gün, viremik dönemdeki hayvanların kan veya vücut sıvılarıyla temas edenler ise 2 hafta boyunca kendilerini izlemelidir. Bu süreçte herhangi bir belirti ortaya çıkması halinde hemen sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Tarla, bağ ve bahçeler gibi kene riski taşıyan alanlara giderken vücudu koruyan giysiler giyilmesi, kenelerin vücuda girmesini engellemek için önemlidir.

Kene enfeksiyonu durumunda, kenenin uygun şekilde çıkarılması ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir. Ayrıca, hastalık bulaşma riski taşıyan kişilerle temas edenlerin gerekli koruyucu önlemleri alması büyük önem taşır. Sağlık Bakanlığı, her yıl KKKA konusunda eğitim çalışmaları düzenleyerek toplumu bilinçlendirmektedir.

Related Posts

Kanserin geri dönmesini engelleyen ‘doğal güç’

Yeni araştırmalar, düzenli egzersizin kanserin tekrar etmesini önlemede bazı ilaçlardan daha etkili olabileceğini ortaya koydu. Uzmanlar, hareketli bir yaşam tarzının tedavi sonrası süreçte kritik rol oynayabileceğini vurguluyor.

Gençleşme vaadiyle gelen büyük tehlike! Hormonları mahvediyor, sakın yüze sürmeyin

Sosyal medyada yaygınlaşan tehlikeli bir güzellik trendi, kadın sağlığını riske atıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, östrojen içerikli vajinal kremlerin yüz bölgesine uygulanmasının ciddi hormonal dengesizliklere ve uzun vadede kanser riskine yol açabileceği konusunda uyarıyor.

‘Deri kanseri, vücudumuzda en yaygın olarak görülen kanser türüdür’

Deri kanserinin vücutta en yaygın olarak görülen kanser türü olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Haydar Yöndem, “Her kanser türünde olduğu gibi deri kanserinde de erken teşhis hayat kurtarır” dedi.

İlk naklin üzerinden 33 yıl geçti

33 yıl önce dünyada ilk kez aynı canlı donörden kısmi karaciğer ve böbrek nakli gerçekleştirildi.

Sabah dışarı çıkarken iki kez düşünün! Hapşırmakla başlayıp astıma dönüşebiliyor

Bahar aylarının gelişiyle birlikte doğa uyanırken alerjik bünyeye sahip milyonlarca kişi için zorlu bir dönem başlıyor. Özellikle ilkbahar ve sonbaharda ortaya çıkan polen alerjisinin; burun akıntısı, göz kaşıntısı, hapşırma krizleri ve nefes darlığı gibi belirtilerle yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebileceğini söyleyen Dr. Levent Safalı, polen alerjisine karşı alınabilecek önlemleri ve tedavi seçeneklerini anlattı.

Evdeki en sinsi mikrop yuvası! Klozetten 75 kat daha kirli, salonda baş köşede duruyor

Evde en kirli yerin tuvalet olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. İngiltere’de yapılan bir araştırma, evdeki bu eşyanın klozet kapağından 75 kat daha fazla bakteri barındırdığını ortaya koydu. Özellikle evcil hayvan sahipleri için bu durum daha da endişe verici boyutlara ulaşıyor.