Uzmanı uyardı: Kalp sağlığınız için ‘tadımlık’ et tüketin!

Kalp ve Damar Sağlığı İçin Bayramda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kurban Bayramı’nın sıcak yaz günlerine denk gelmesiyle, Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bilal Boztosun’dan önemli bir uyarı geldi. Boztosun, “Özellikle kalp ve damar hastaları için bayram sofraları risk taşıyabilir. Dini vecibeler yerine getirilirken, sağlığınızı da göz ardı etmeyin. Et tüketimini ‘tadımlık’ seviyede tutmak, kalp sağlığınızı korumak adına atılacak en önemli adımlardan biri. Etin yanı sıra, sofralarınızı çeşitli diğer besinlerle dengelemek, bayramı keyifli ve sağlıklı bir şekilde geçirmenizi sağlayacak. Unutmayın, bu bayramda kalbiniz için seçici olun” dedi.

ET TÜKETİMİNDE TADIMLIK MİKTARLAR TERCİH EDİLMELİ

Bayramın manevi değerinin yanında sağlığın da korunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Bilal Boztosun, “Kurban bizim için çok önemli bir ibadet. Bu günleri geçirirken sağlığımızı kaybetmeden değerlendirmeliyiz. Et tüketimimizi mümkünse haşlanmış olarak tercih edelim. Az miktarda diğer sebze ve meyvelerin tüketimini artırarak dengeli beslenmeye devam edelim. Yaz günleri olduğu için lütfen su alımını da ihmal etmeyelim. Et yerken aldığımız haz önemli ama fazla tüketim sindirimi zorlaştırır ve kalp sağlığını olumsuz etkiler” dedi.

“ETİ DİNLENDİRİN, TADINI ARTIRIN”

Etin dinlenmiş halde tüketilmesinin sağlık açısından daha doğru bir tercih olduğunu ifade eden Prof. Dr. Boztosun, şu ifadeleri kullandı:

“Hemen kesilen eti pişirip yemek bizde bir adet. Ancak bu sağlık açısından pek önerilmiyor. Mümkün mertebe dinlenmiş, tabiri caizse ‘rahatlamış’ eti yemek lazım. Bu hem tadını artırır hem de hazmı kolaylaştırır.”

Kalp ve damar hastalarının daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Boztosun, “Tüketilen et miktarı ‘doyumluk’ değil ‘tadımlık’ olmalı. Özellikle belli bir yaşın üzerindeysek ve kalp-damar hastalığımız varsa etin miktarını sınırlamalıyız. Ağır yemeklerden uzak durmalı, eti mutlaka sebze ve lifli gıdalarla birlikte tüketmeliyiz. Böylece hem sağlığımızı hem de bayramın neşesini kaybetmeden bu özel günleri geçirebiliriz” dedi.

Related Posts

Sağlık Bakanlığından ‘Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ uyarısı

Sağlık Bakanlığı, kene tutunan veya kene ile temas eden kişilerin en az 10 gün, hasta insan veya viremik dönemdeki hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla doğrudan temas eden kişilerin ise kendilerini 2 hafta süreyle takip etmeleri uyarısında bulundu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), kene tutunması veya keneyle temas sonucu bulaşabiliyor ve can kaybına yol açabiliyor.

Kanserin geri dönmesini engelleyen ‘doğal güç’

Yeni araştırmalar, düzenli egzersizin kanserin tekrar etmesini önlemede bazı ilaçlardan daha etkili olabileceğini ortaya koydu. Uzmanlar, hareketli bir yaşam tarzının tedavi sonrası süreçte kritik rol oynayabileceğini vurguluyor.

Gençleşme vaadiyle gelen büyük tehlike! Hormonları mahvediyor, sakın yüze sürmeyin

Sosyal medyada yaygınlaşan tehlikeli bir güzellik trendi, kadın sağlığını riske atıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, östrojen içerikli vajinal kremlerin yüz bölgesine uygulanmasının ciddi hormonal dengesizliklere ve uzun vadede kanser riskine yol açabileceği konusunda uyarıyor.

‘Deri kanseri, vücudumuzda en yaygın olarak görülen kanser türüdür’

Deri kanserinin vücutta en yaygın olarak görülen kanser türü olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Haydar Yöndem, “Her kanser türünde olduğu gibi deri kanserinde de erken teşhis hayat kurtarır” dedi.

İlk naklin üzerinden 33 yıl geçti

33 yıl önce dünyada ilk kez aynı canlı donörden kısmi karaciğer ve böbrek nakli gerçekleştirildi.

Sabah dışarı çıkarken iki kez düşünün! Hapşırmakla başlayıp astıma dönüşebiliyor

Bahar aylarının gelişiyle birlikte doğa uyanırken alerjik bünyeye sahip milyonlarca kişi için zorlu bir dönem başlıyor. Özellikle ilkbahar ve sonbaharda ortaya çıkan polen alerjisinin; burun akıntısı, göz kaşıntısı, hapşırma krizleri ve nefes darlığı gibi belirtilerle yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebileceğini söyleyen Dr. Levent Safalı, polen alerjisine karşı alınabilecek önlemleri ve tedavi seçeneklerini anlattı.